Sayfalar

25 Mart 2012 Pazar

BİLİNÇALTIMIZIN HAYATIMIZA ETKİSİ


Yaşamımızdaki davranışlarımızın %90’ının bilinçaltından kaynaklandığı biliniyor. Hayata ve kendimize dair inançlarımızın ve duygularımızın depolandığı yer de aslında bilinçli zihnimiz değil, bilinçaltımızdır. Yani bugüne kadar yaşadığımız ve bugün de devam ettirdiğimiz yaşamımız bilinçaltı inanç ve duygularımızın etkisiyle oluşuyor.
Peki bilinçaltı kayıtları ve programları nasıl oluşuyor?

Bilinçaltı inançları genellikle 0-7 yaşına kadarki yaşamımızda edinilen inanç kalıplarından oluşur. Çocukta mantık 6 yaşında oluşur, bu zamana kadar bilinçaltı anne-babalardan ve özellikle yakın çevreden gelen inanç kalıplarını almaya açıktır. Çocuk bu dönemde edindiği inanç kalıpları paralelinde kendine ve hayata dair kendini korumaya yönelik bazı savunma mekanizmaları geliştirir. Bu dönemde çocuğun zihni alfa dalgaları dönemindedir ve hayallerle örülü bir dünyada yaşar. Erişkin yaşama geçtikten sonra ve özellikle 14 yaşından sonra zihin Beta dalgası konumuna geçer ve mantık ağır basar. Genellikle kişi uykuya dalmadan önce, ya da meditatif faaliyetler sırasında beyin tekrar alfa dalgasına geçer, aynı durum sabah ilk uyanıklık anında da geçerli olur. Gün içinde ise beyin beta dalgasında çalışır.

Bilinçli zihnimizle her ne kadar isteklerimize odaklansak da, bilinçaltında duygular (özellikle korkular) yer aldığı için bunların hayatımıza etkisi bilinçli zihnimizin etkisinden çok daha güçlü olur.
Böylece bilinçaltımızda kayıtlı çoğunlukla farkında olmadığımız inançlara ve duygulara(korkular) yönelik bir hayatı kuantum alanına yaydığımız için, buna uygun deneyimleri hayatımıza çeker ve bilinçaltı inançlarımıza uygun bir yaşamı farkında olmasak da yaratırız. Örneğin benzer yaşam deneyimlerini tekrar tekrar hayatınıza çekiyor musunuz, yeni başlangıçlar yaptığınızı düşünüp aynı sonuçlara mı ulaşıyorsunuz, ya da kısır döngü gibi aynı ortam, durum ve insanların içinde kendinizi buluyor musunuz? Bunların tamamı bilinçaltı inanç kalıplarımıza uygun deneyimleri sürekli yaşamımızda yaratmamızdan kaynaklanmaktadır.

İşte bu noktada, Koçluk sürecinde bilinçaltı inanç kalıplarının fark edilmesi, bunların olumlu inanç kalıpları ile dönüştürülüp, yeniden programlanması çalışmaları yapılır. Kişiye özel, ihtiyaçlarıyla ve istekleriyle paralel bir yaşam modelini danışanın zihnine programlama çalışması yapılmaktadır. Sadece bilinçli zihinle yapılan çalışmaların etkisinin az olmasının nedeni, Zihin beta durumundayken gün içinde yapılmasıdır. Kişiye özel bilinçaltı telkin CD’si uygulamalarımızda kişinin zihni alfa konuma geçtiğinde(gece yatarken) dinlenmesi şeklinde olduğundan kesin sonuç vermektedir.
Çünkü çocukken alfa konumunda yapılmış bilinçaltı kaydını ancak yine zihni yine alfa konumuna
çektiğimizde değiştirmemiz mümkün olmaktadır.

Negatif inanç kalıplarından ve negatif duygulardan bilinçaltının temizlenmesi ve bilinçaltının yeniden istenilen şekilde programlanması nörobiyolojinin kanıtladığı şekilde belli bir zaman süresinde gerçekleşmektedir. Bu süre kişiden kişiye değişmekle birlikte genelde ve en az 3 aylık bir çalışma dönemini gerektirir. Ancak bir kez bu aşamaya gelinince kişinin hayatında istediği yönde ve kalıcı şekilde etkisi olacağı için bu yolculuğa çıkmaya değer olduğu da açıkça görülecektir. 


Sevgiyle

24 Mart 2012 Cumartesi

EFT NEDİR, NE İŞE YARAR?


Duygusal Arınma Tekniği-EFT, Amerikalı bir mühendis ve NLP uzmanı olan Gary Craig'in, Amerikalı klinik psikolog Roger Callahan'in Düşünce Alanı Terapisi'nden yola çıkarak geliştirdiği ve daha basitleştirerek herkesin uygulayabileceği bir yönteme dönüştürmesiyle ortaya çıkmıştır.
Açılımı Emotional Freedom Technique, yani Duygusal Özgürleşme/ Arınma Tekniği olan EFT binlerce yıldır kullanılan akapunktur ve akupresurdan temel alan iğnesiz akapunktur yöntemidir.

Tüm fiziksel, zihinsel, ruhsal sorunların ve hastalıkların altında, enerji sistemimizdeki tıkanıklıklar yatar. EFT bu tıkanıklıkları ortadan kaldırır. Bu blokajlar, fiziksel hastalıklara yol açmasının yanı sıra, duygularımızı da etkiler. Yaşadığımız olumlu ya da olumsuz her olay, yaşadığımız her duygusal tecrübe, vücuttaki enerji sistemimizin etkilenmesine neden olur. Meridyen ve chakra sistemimiz ile psikolojimiz birbirine karmaşık bir bağla bağlıdır.

EFT uygulamasında vücudumuzdaki enerji meridyen noktaları parmak ucu vuruşlarla uyarılarak, bu esnada farklı telkin teknikleri kullanılarak, problemlerin nedenleri kökten yüzeye çıkarılır ve ortadan kaldırılır. Bu tıkanmaların yol açtığı, öfke, kızgınlık, acı, endişe, stres, korku, kaygı ve diğer duygusal birikimleri yok eder. Geçmişte yaşadığımız travmatik bir olayı hatırladığımızda ortaya çıkan olumsuz duygu, bu ikisini birbirine bağlayan köprü vazifesindeki blokaj ortadan kalkınca kaybolur ve bugün artık negatif bir anlam taşımaz ve hissettirmez.

Tamamen bilinçli olarak yapılan, bir alt bilinç çalışmasıdır.
Zihnimizi vücudumuz aracılığıyla iyileştirebileceğimiz bir terapi yöntemidir.
EFT’nin uygulaması basittir ve arınma diğer terapi yöntemlerine göre çok daha hızlıdır.
Tamamen güvenlidir ve yan etkisi yoktur.
Her tür sorun için uygulanabilir.
Uygulaması kolaydır, etkilidir ve sonuçları kalıcıdır.
Kişi kendi kendine de uygulayabilir.
Bir başkasına uygulamak içinse konunun uzmanı olmak şarttır.
Soruna bağlı olarak iyileşme oranı %80’in üzerinde bildirilmiştir.

EFT’NİN UYGULANDIĞI BAZI ALANLAR

Bağımlılıklar (yemek, alkol, sigara, uyuşturucu)
Çeşitli negatif duygular (öfke, üzüntü, keder, özlem, kıskançlık)
Endişe, kaygı, evham

Hayır diyememe,
Korkular ve Fobiler
Suçluluk duygusu,
Kendine güven,

Mükemmelliyetçilik
Saplantılar,
Depresyon
Kötü anılar,
Kilo problemleri,
Travma sonrası stres
Migren veya farklı vücut ağrıları

22 Mart 2012 Perşembe

BİREYSEL YAŞAM KOÇLUĞU NEDİR?



Koçluk mesleğinin ana amacı, kişilerin performanslarını arttırarak, hayatlarında bugün bulundukları noktadan varmak istedikleri noktaya ulaşmalarını sağlamaktır. Koçların görevi, kişilere gerçek potansiyellerini ortaya çıkartabilmeleri için destek vermektir.


Koçluk, kişilerin veya kurumların gelişmesine, yeni bir yetkinlik ya da davranış öğrenmesine, belirlediği hedeflere ulaşmasına veya bir problemi çözmesine destek olan interaktif bir işbirliği sürecidir. Yaşam Koçluğunda koçun doğruları değil sizin doğrularınız hayata geçirilir.

Günümüzde artık, rehberlik hizmetleri yerine Öğrenci koçluğu, kişisel gelişim yerine Yaşam Koçluğu, Yönetici danışmanlığı yerine Yönetici Koçluğu ve ayrıntılarına bakarsak İlişki Koçluğu, hatta Para Koçluğu’na kadar yaşamımızın her alanında faydalanabileceğimiz alternatifler sunuyor. Gelişmiş ülkelerde bilgi işlem sektöründen sonra en hızlı büyüyen ‘Koçluk Hizmeti’, istenen performansa ve yaşam tatminine ulaşmak için koç(coach) ve danışan(coachee) arasında kurulan planlı bir gelişim ilişkisidir.

Koçluğun tarihçesine bakacak olursak, İlk olarak ABD’de 1980’lerden itibaren koçluk yaklaşımı doğdu ve daha geniş kitlelere ulaşmaya başladı. Bu kadar hızlı yayılmasının nedeni, kısa sürede etkin sonuçlar elde edilmiş olmasıdır. Yaşam koçluğu daha önce üst düzey yöneticilere ya da süper atletlere tanınan bir ayrıcalıktı; ancak artık rüyalarının gerçek olmasını isteyen herkesin yararlanabileceği bir araç haline geldi.

Yaşam koçluğunun sizin işinize yarayıp yaramayacağını merak ediyor olabilirsiniz. Deneyin ve görün. Bir anlamda kimse yaşam koçuna ihtiyaç duymaz; bu müthiş bir lükstür. Ancak bir olimpiyat atleti gibi, yaşamınıza dair istekleriniz, hedefleriniz varsa ve daha iyi bir şeyler yapmak ve kesinlikle en iyi halinize ulaşmak istiyorsanız, yaşam koçluğunun sağladığı avantajları isteyeceksiniz.

Tek bir başarı vardır, hayatını kendi yolunca yaşayabilmek. Christopher Morley


Sevgiyle

KUANTUM KOÇLUK FARKI NEDİR?


Diğer koçluklarda uygulanan tüm yöntemlere ek olarak farklı bir dizi tekniği de(Bakınız ‘Kuantum Yaşam Koçluğu Teknikleri’’)  içeren koçluk programıdır. Kuantum Yaşam Koçu gerek kişinin kendisini yeniden yapılandırmasını, gerekse yaşamını yeniden dizayn etmesini sağlayacak araçları sunar.

Kuantum Yaşam Koçluğu, kişinin bugün içinde bulunduğu durumunu oluşturan geçmişten gelen olumsuz inanç kalıpları değişmediği sürece, bugününde ve geleceğinde de benzer yaşam deneyimlerinin ve döngülerin devam etme olasılığının çok yüksek olduğunu düşünür. Bu yüzden bu negatif inanç kalıplarını saptar ve uyguladığı kuantum dönüşüm yöntemleriyle bunları danışanın hedefine uygun ve öz potansiyelini ortaya çıkartacak şekilde değiştirir. Kuantum Yaşam Dizaynı çalışmasında sadece olumsuz inanç kalıplarının tespiti için 1. seansta geçmişe gidilir ki, amaç bunların tespiti olup, bu aşamadan sonra artık danışanın hedeflediği gelecek tasarımı üzerine çalışmalar diğer seansların tümünün ana içeriğini oluşturur.

Kuantum Yaşam Koçu, gelen danışanın beyin kimyasında değişiklik oluşturmuş ruhsal rahatsızlığı varsa, ağır depresyona sahipse, ağır obsesyonlar söz konusu ise bu durumda danışanı hemen bir Psikiatriste yönlendirir. Danışan kişinin içinde bulunduğu duygu durumu, analitik çizgide 0(sıfır) noktasının biraz altındaysa ve küçük bir çaba ile (+) bölgesine taşınabilecek gibiyse mevcut EFT, Kuantum ve NLP gibi teknikler uygulanarak, bunlardan olumlu bir geribildirim alınıyorsa Ya da;

Kişinin ruh hali olumlu(+) olmakla birlikte, kişisel gelişiminde yol almak, mevcut sorunlarına çözüm arıyor veya hedeflerine ulaşma çabasında ise de Koçluk çalışmasına geçilir.

Kuantum Yaşam Koçluğu, kişinin olasılıklarla dolu olan yaşamında ulaşmak istediği duygu durumunu, hedeflerini ve bunlara ulaşacak kaynakları kişiye yöneltilen güçlü sorularla keşfettirme sürecidir; çünkü bunların tamamının ve kişiye özel en doğru yanıtların ve içsel potansiyelin de o kişide zaten olduğu inancıyla yola çıkar.

Galileo’nun dediği gibi ‘’Kimseye bir şey öğretemezsiniz; sadece cevabı kendi içinde bulmasına yardımcı olursunuz.’’

Bireysel yaşam koçluğunda amaç farkındalık yaramaktır. Bu hem olumlu ve güçlü yanlarımız, hem de farkında olduğumuz ya da olmadığımız kör noktalarımızı fark ettirmek, ayrıca hayatımızı da nasıl kendimizin davranış ve inanç kalıplarıyla oluşturduğumuzu fark ettirmek olduğu gibi, iç gücümüzü ve öz potansiyelimizi de fark ettirme çalışmalarıdır. 
Bu farkındalıkları yaratırken inanç sistemimize ve davranış modellerimize bakıyor ve tüm bunları kuantum felsefesi ışığında inceliyoruz. Kuantum düşünme felsefesi ile algılama biçimimizi fark ediyor, bugünü ve geleceğimizi nasıl tasarladığımızı da fark ediyoruz. Farkındalık yarattıktan sonra kişisel dönüşümünüze ve kişisel yaşam dizaynınızı da bu bilgiler ışığında inşa ederken size yol arkadaşlığı yapıyoruz. Aslında bunu siz yapıyorsunuz, biz size sadece kullanabileceğiniz farklı bakış açılarını, ihtiyaç duyacağınız metotları ve bunları nasıl hayatınıza geçireceğiniz konusunda rehberlik ediyoruz.

Böylece Kuantum yaşam koçluğu, kişinin kendini keşfetmesine, belki bugüne kadar fark etmediği yeteneklerine, ya da kör noktalarına ışık tutarak danışanın farkındalık, harekete geçme ve yaşamının sorumluluğunu üstlenmesini sağlayan, bu süreçte danışana destek ve geribildirim sunan keyifli ve mükemmel bir çalışmadır.

KUANTUM KOÇLUK SİZE NE KAZANDIRACAK?



Kuantum Algılama İle Yeni Yaşam Tasarımı çalışmalarıyla, Kendini daha derinden tanıma yolculuğu başlamış olacak ve Yaşamınızda değiştirmek ve dönüştürmek istediğiniz alanlarda mesafe kat etmenin hazzını yaşayacaksınız.

Ayrıca Bilinçaltı inançlarınız pozitif inançlarla ve duygularınız da pozitif duygularla yer değiştirmiş olacağı için;

·          Enerji durumuz değişecek,
·          Kendinizde memnun olmadığınız davranış modellerinin yerine yenilerini iyileştirerek koyabileceksiniz,
·          İstediğiniz gerçek potansiyeldeki Siz’e veya yaşama ulaşmaktaki engellerinizden ve korkululardan (güvensizlik korkusu, özgüvensizlik, parasızlık korkusu, değersizlik korkusu, yetersizlik korkusu, sağlıkla ilgili korkular, gelecek korkusu, onaylanmama korkusu vb temel korkular ve diğer spesifik korkulardan) arınmanızı ve özgürleşmenizi sağlayacağı için öz potansiyelinize hızla ulaşabileceksiniz,
·          Hedeflerinizi belirleyip onlara ulaşacak motivasyonu kazanmış olacaksınız,
·          Hayatınızdaki değişimleri yapacak iç gücünüzü keşfetmiş ve ortaya çıkarmış olacaksınız,
·          Kendinize olan inancınız, güveniniz, öz sevginiz ve öz saygınız yükseleceğinden kendinizin en iyi versiyonunuza ulaşacaksınız,
·          Çekim yasasını en iyi nasıl kullanabileceğinizi bileceksiniz,
·          Hayat sorumluluğunuzu üstlenip gerçek özgürlüğü hissedebileceksiniz,
·          Enerjiniz değişeceği için yaşama daha aktif katılıp, hayata istediğiniz yönde katkı sunabileceksiniz,
·          Daha keyifli bir yaşam yaratarak, hayattan aldığınız tadı arttırabileceksiniz,
·          Böylece yaşam kalitenizdeki artışla, hedef ve isteklerinize; sahip olduğunuz metotlar ile daha kararlı ve inançlı bir şekilde ulaşabileceksiniz,
·          Sonuçta yaşamda değiştirmek istedikleriniz her ne ise, sosyal yaşam, iş yaşamı, aile yaşamı, maddi bolluk ve bereket, ilişkiler, özel yaşam veya amaçlara öz potansiyelinizi harekete geçirerek sahip olmanın doyumunu yaşayabileceksiniz.


Bu deneyime katılın, çünkü bunu hak ediyorsunuz.


Sevgiyle